Batı, uzun bir süre sonunda pazar hakimiyeti üzerinden modern bir dünya inşa etti. Avrupa Birliğiyle de istikrarı koruyucu tedbirler geliştirdi.
Bu süreç içerisinde kurduğu düzenin zaafa uğramaması İçin sürekli kendine yeni kaynaklar, yeni pazarlar oluşturdu.
Üçüncü ülkelerde darbeler, savaşlar, iç karışıklıklar vs ile kaynakları kendine akıttı.
Bunlara rağmen sistemleri çatırdıyor. Avrupa Birliği çöküşün eşiğinde ve sonrasında nelerin yaşanacağını kestirmek zor..
Batı’nın yağma ve sömürü ile elde ettiği refah düzeyini Türkiye ile karşılaştırdığımızda çok geride olduğumuzu söyleyenler ne derece haklı?
Osmanlı’yı parçalayarak , bu topraklardan Türkiye’ye düşman onca devlet üretildi.
Anadolu’ya sıkıştırılan imparatorluk bakiyesi devletimiz geçen onca zor dönemlerin ardından bugün birçok konuda Batı ile boy ölçüşecek durumdaysa bunu büyük bir başarı saymalıyız..
Bizim ülkemizin sömürgesi yok, kaynakları ise hep yağmalandı. Buna rağmen her konuda dikkate alınan kilit bir ülkeyiz ve bununla övünmeliyiz..
Eğer, birbirimizi daha çok sever, ülkenin daha iyi hale gelmesi için elbirliği yapar, iç ve dış hainlere prim vermezsek, çok değil bir süre sonra gıpta edilen bir ülke haline gelebiliriz.
Bunun için öncelikle; Demokrasiyi kurum ve kurallarıyla içselleştirmek, ortak demokratik değerler etrafında buluşmak zorundayız.
Bu konuda iyimser olmaktan başka çıkar yolumuz yok..
Gelecekten ümitvar olmak ise hepimizin hakkı...