Türkiye, geniş coğrafyalarda güç artırarak varlığının devam edebileği stratejisine dayalı olarak yeni bir dünya dengesi içine yerleşiyor. Bu ise daha önce çok boyutlu  ilişkiler içinde olduğumuz bazı ülkelere ilgimizi azaltıyor.
Onlar da Türkiye’nin yeni yönelişine karşı tutum sergiliyorlar ve zaman zaman ipler iyice geriliyor.

Türkiye, bağımsız politikasında aldığı mesafeyle birlikte bilhassa Avrupa ile ilişkilerin gerilmesini önlemelidir. Üstelik onlara daha güçlü bir Türkiye ile yanaşmış olacağız.

Bu minvalde Türkiye-AB ilişkileri yeniden canlandırılmalı, Türkiye-AB’ye girecek pozisyona daha çok yaklaşmalıdır. AB masası Avrupa ile ilişkilerimizi geliştirmekte son derece yararlı bir enstrüman. Bu enstrümanı iyi kullanmalıyız.

İktidar içeride de kendi yapılanmasını gerçekleştirmek için dar kadroculuğu artık bir yana bırakmalı, her vatandaşa aynı mesafede durmayı içine sindirmelidir. Böylesi bir yaklaşım zorunlu görülmelidir..