|
Tweet |
Adnan ONAY
Yeniden değerleme oranını %120’ye çıkarıp, özel kuruluşların ürettiklerinin yanı sıra devletin ürettiği her şeye de astronomik zamlar yapılırken kiraları % 25 ile sınırlandırmanın mantığını anlamak mümkün mü?
Halkın karşı karşıya kaldığı bunca zammı savunup, zam üstüne zam bindirilirken, kiraları komik bir rakamla sınırlandırmak savaş dönemlerinde bile ender görülen uygulamalardan biri.
Kiracıyı, ev sahiplerine ezdirmemek için nice mantıklı yol var. Bunlardan biri de artışlarda enflasyon oranını baz almak..
Madem ki enflasyon düşüyor ve madem ki enflasyonu tek haneye indirme hedefi var o halde neden artışlar enflasyona bağlanmıyor?
Eğer, enflasyon baz alınsa yaşanmakta olan kiraci/ev sahibi kavgaları yaşanmazdı.
Enflasyonun dışında da ölçü alınabilecek başka şeyler de mümkün ayrıca..
Asgari ücret artışı,işçi, memur zammı hangi gerekçelere dayanıyorsa kira artışı da aynı gerekçelere bağlı.
Bu uygulama böyle devam ederse yaşadıklarımıza bir de kiracı-ev sahibi krizi eklenecek..
Toplumda zaten olabildiği kadar gerilim var, yenilerini eklemekten vazgeçilmeli.
Gerçi iktidar bildiğini okumayı sürdürüp halkın tepkilerine kulak tıkayıp, göz kapıyor ama biz yine de eğriyi, doğruyu yazmış olalım..!
